31.5.07


Biz Şehnaz'ımla Aşiyan ve Rumeli Hisarı sırtlarını adım adım arşınladık geçen pazar. Sonra Aşiyan'ın arka bahçesinde sütsüz neskafe'lerimizi yudumlarken, birden dolu yağmaya başladı. İnalnılmaz ama gerçek'di. Herkez masalarından kalksa'da, bizi altında oturduğumuz incir ağacı koruyup kolladı.
bakmayın 25t'nin post suz kaldığına, biz hayata sıkı-sıkı sarılıyoruz.

Mutluyuz Hamd olsun.

29.5.07

yaz geldi bunalmaya başladım ben yine.
Şehnazımın final haftası, hatta Ay'ı. O cancağazımda olmasa harap halim.
İş güç desen başka bi bela, yaptığım işten zerre zevk almıyorum. Buda haliyle bıkkınlık psikolojisine yol açıyor. Bıracağım sanırım, Ama ne yaparım orasını cidden kestiremiyorum?!
insan istediği işi'mi yapmalı, yoksa daha çok kazanacağı işi'mi?
istediği ve zevk aldığı şeyi yapmayınca ne kadar mutlu olabilirki hem?
Tek tesellim temmuz'da sevdiceğimle bir yerlerde kısa bir kaçamak yapacak olmamız.

şimdilik bu kadar.

23.5.07

Bir bağbozumu gibi alel-acele çocukluğum,
teneffüslerde bile sırasından ayrılmayan o çocuk vefasını şimdi;
yerini dolduramayacak bir leğene bırakmış durumda.

Anlaşılmaz istekleri olan bir ms hastası hali;
yediğim vurgun.
ve terliklerini ters giymiş bir ispinoz haytalığı yaşadığım şu dünya.

22.5.07

her daim sevdiğinin yanında olamamak ne kötü be blog,
onun şuan ne yaptığından habersiz olman, senin şuan ne yaptığından habersiz olması.
Her akşam ayrı evlerin kapısını çalıyor olmak, ayrı masalarda ayrı tabaklardan bir şeyler yemeye çalışmak...
oysa beraber olmak değilmidir seven için mutluluğun tanımı?
sanırım delirdim.

not: resimdeki çocuk benim.

17.5.07

eğer canım azıcık bir şeye sıkılmışsa, veya azıcık acıtmışsa canımı birşeyler.
Gözlerimi kapatıp "a drinking song" dinliyorum. O zaman azda olsa diniyor ağrılarım.

14.5.07

5.5.07

ah be günlük,
dün biraz düşündüm'de dolmuşla evime ulaşmaya çalışırken; şu dünyada ne işe yarıorumki ben.?!
valla bak, 2irmiküsür yıllık hayatımda geriye dönüp baktığımda "elle tutulur, gözle görülür" pozitif bir faaliyet içersinde bulunmadığımı gördükce kahroluyorum. Oysa hiç bir şey yapamazsa, un kurabiyesi yapabilecek bir insanken "insanların" bir kere bile; "afferin bu çocuğa" demesini sağlayacak HİÇ-BİR-ŞEY yapmamak...
Beceriksizsin işte marla, kabullen bunu.
kabullen.
...

insan; bir şarkı sözü, bir şiir, bir öykü, nebileyim; bir seneryo 'hatta kısa film' yazamayacak kadar 'boş-beleş' olabilirmi?
olabiliyormuş,
kendimden biliyorum vesselam.
afiyetle.

photo:www.steidlville.com

2.5.07