19.12.06


nev dinlerken ne kadar mutlu olduğumu farkettim bugün.

insanın küçük şeylerle mutlu olması ne güzel değilmi? lola.

Sabahın bi körü dinlediğin radyo kanalının programcısının, programı açarken'ki "günaydınlar canım türkiyem" deyişinin yanına; Hünkar börekcisinin önünden geçerken eklenen güzel poğaça kokuları.

Minibüs'ün sağ arka koltuğunun boş olduğunu görmek, parayı uzatırken, yerini kimse kapmasın diye montunu koltuğa öylece bırakmak. Hasbelkader minibüsün yanından geçen bir porsche'a ayçöreği şeklini alan dudaklarla bakmak, ve hiçbir zaman bir porsche'unun olmayışına isyan etmeyip, minibüslere karşı sempatik bir saygı beslemek.

Kuruçeşme parkının denize yakın bir köşesinde oturup kabuklu fıstık yemek, seni beklemek.
Sen gelmesende hiç,
O umutla yaşamak.

bugün, mutlu olmanın;
*biz büyür, dünya değişirken, birbirimizi düşünüp, başkalarıyla sevişmek olduğunu anladım.

u/mutluydum.

No comments: