15.11.06


Büyük ihtimal çoğunuzun basın'dan duymuşsunuzdur.
İstanbul 2010 avrupa kültür başkenti olmaya hak kazandı. Eğer birileri çıkıp "biz yapamayız sergi gezerken elektrikler kesilir" gibi laflar söyleyecek olursa gerçekten çok sinirlenirim.

Formulasına, olimpiyatlarına birşey diyemem ama İstanbul kültür başkenti olmayı kesinlikle kaldırabilecek bir şehirdir.

Bu bağlamda istanbul 2010 kültür başkenti projesine büyük destek veren; Mavi jeans'ın, istanbul konulu t-shirtlerini tasarlayan ayşe çelem design, loopagency design, Ali Taran Creative Workshop'a şükranlarımızı sunarız.
Birde sizden ricam lütfen İstanbul 2010 logosunu blogunuzun bir köşesine koyunuz.

Daha detaylı bilgiyi ve İstanbul2010 logosunu Tossbaa new media tarafından tasarlanan resmi sitesinde bulabilirsiniz. www.istanbul2010.org - tossbaa
...

İstanbul Modern Sanat müzesinin web sitesi C-Selection design lab tarafından yenilendi. Sitenin tasarımı gerçekten yapanlara bin maşallah dedirtiyor. www.istanbulmodern.org - www.csdlab.com
...

Bir de şey var. Bu ülkenin en yaratıcı ve uygulayıcı web tasarımlarından biri halen onKaplan'da sanat yönetmenliği yapan Savaş Özay'dır. Bilin istedim. savas özay - onKaplan

1 comment:

Unknown said...

Bu bir illüzyon ya da illizyon

2010 Kültür Başkenti Projesi için İstanbul şehri, büyük bir gösteriye sahne olmak üzere. Bu projenin AB tarafından kabulü “Girişim Grubu” nun ummalı çalışmaları sonucu başarıya ulaştı. Peki bu Girişim Grubu kim? 2010 Kültür Başkenti Projesi Girişim Grubu, Bakanlar Kurulu’nun 23. 11. 2005 tarih ve 25/Bla Bla kararıyla yürürlülüğe giren yasayla kurulan bir grup. Amaçları, İstanbul’un AB tarafından 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi için gerekli çalışmalarda bulunmak. Projenin diğer amaçları ise, kentin tanınırlığını artırmak, kentlilik bilincini geliştirmek, tarihsel mirası korumak ve güçlendirmek, ekonomik girişimi özendirerek kente yeni iş alanları kazandırmak… Girişim Grubunun başkanlığında AKP’li bir milletvekilini görüyoruz. Yürütme kurulu başkanlığında ise medya tekeli Doğan Holding’in Yayın Danışmanı var. Başkan yardımcısı ve üyelere baktığımızda ise İKSV’nin temel kadrolarından isimlerle karşılaşıyoruz. Böylesi bir girişimde holdingleri, milletvekillerini, sanat kurumlarını yan yana görmek bizi hiç şaşırtmıyor. Bu projeye ayrılan bütçenin, küratörlerin ve şirket gibi çalışan sanatçıların ağzını sulandırdığını görüyoruz. Kariyerlerini daha da sağlamlaştırmak, sanat üzerindeki otoritelerini sarsmamak, daha yukarılara çıkmak isteyenlerin salyası şimdiden neye karşı olduğunu bilmeyen zavallıların toplantı salonlarına yapıştı. Farklı şeyler söylediklerini düşünen, farklı düşündüklerini söyleyen kişiler ve gruplar farklılıklarıyla yalnızca otoritelerini ve fiyatlarını daha yukarıya çekiyorlar. Yeni fikirler üretirken çemberi daha da daraltıyorlar. Onların farkları sadece yeni fikirlere sahip olmaları ancak uyumlu, uysal, ve devamlı… bu copu götümüze sokan adamın, copu kola şişesiyle değiştirmesinden başka bir şey değil. Değişen sadece araç yeni olan yalnızca araç. Paranın iki yüzü. Aynı yolda devam… Bu ilişkileri anlamak kapitalist ilişkileri anlamaktan geçer. Düzelecek bir şey yok. Kapitalist ilişkileri alaşağı etmeden, başkentleri yıkmadan paylaşılabilecek bir kültür yok. İzlemeye hazırlandığımız bu gösteri yalnızca bir illüzyondur ya da ilizyondur. Bunun altında yatan gerçek ise “Kültür Endüstrisi”dir.

Her sokak kültür başkenti, her birey kültürün yaratıcısıdır.

otonom-nifak
www.nifak.wordpress.com