gözümüz doymuyor anneanne.
O kadar az şey'in farkındayız ki şu hayatta.
Güzel günlerin, aşkın, güneşin, toprağın ve suyun.
O kadar az farkındayız ki; biz olmanın heyacanını.
Aysonu verilecek bordro kağıtları ile banka kartlarının arasına sıkışmış durumdayız nedense. İlk doğumumuzdan bu yana öğretilenler arasında "az ile mutlu olmak" yok hiç. Tek bildiğimiz "hep daha fazlası, hep daha iyisi".
Ama en azından anneanne; bunları düşünen insanlar var. Ve o insanların varlık sebeplerine binaen yaşıyoruz şu pespaye dünya'da.
lambasının çerçevesini çevreleyecek yeşil camın hayalini, yeşil ve kırmızı jaluzilerini sonuna kadar açıp, güneşin ışıklarının odasına dolmasını ay çöreği gülümsemesiyle izleyen, sevdiğinin saçlarını eliyle dağıtan-lar, var.
onlarda olmasa anneanne,
ne önemi kalırki damatlığımızın altına giyeceğimiz convers'in renginin.
dışarıda yağmur, dilimde şarkın; mavikuş her daim şarhoş
No comments:
Post a Comment