21.3.07



Günaydın!


Bir süredir yazamadığımın farkındayım, hatta 25t'ye yazmaya başladıktan sonraki en uzun kullanıcı girişi yapmadığım süre'ninde bu zaman dilimi olduğununda farkındayım.

Nerelerdeyim? ne yapıyorum? merak ediyorsanız eğer,
Bildiğin gibi işte, öyle bu güne kadar yaptıklarımızdan daha radikal şeyler'de yapmıyoruz yani.
Şehnaz'la bir şeyleri daha'da netleştirmeye karar verdik, inşallah bu akşamı verimli kullanırız ve bir şeyleri daha net şekilde konumlandırırız hayatımızda.
Bunun dışında; Geçen pazar hisarda yaptık sabah kahvaltımızı. Sonra havanın'da güzel olmasından faydalanarak Bebek'e yürüdük elele, hatta Aşiyan'da Şehnazın abisi, yengesi ve egeyle karşılaştık. Eleleydik ve çok mutluyduk. Sonra bebek'te Ayça'ların kafede oturduk, gerçek süt :) ile yapılmış neskafelerimizi içtik, hatta bi ara kafeye ayça geldi gitti. Sonra bi ara iki köpek girdi kafeye, sanırım adının catz olması; "nasıl ya, kafeye köpek mi girer, hem'de iki tane" diye soracak arkadaşların hayretlerini bastırmıştır.
Sonra hızımızı alamayarak Arnavutköy içlerine girerek arz-ı endam eyledik, Hatta benim favori müzik şirketim jingle house'unda yerini öğrenmiş olduk.
Sonrasında aç-be-aç Bebek'den Ortaköye yürüdük, Ortaköy'de şehnazın muhteşem elleriyle hazırladığı soframız'da kadınbudularımızı, paçangalarımızı ve salatamızı doyasıya yedik. Takıcıları gezdik'de sevdiğimiz, istediğimiz bilekliği bir türlü bulamadık.

Ortaköyden otobüse binip Beşiktaşa gittik sanıyorsunuz değil mi dostlar?
Yanılıyorsunuz.
Çünkü Ortaköyden Beşiktaşa kadar'da yürüdük. Görüldüğü üzre pek atletik yapıya sahip olmasak'da seviyoruz yürümeyi.
En nihayetinde Beşiktaş'dan Dolmuşa binerek Taksime çıktık. Taksim meydan Garanti bankası önünde Pek sevgili dostum, reklam-dizi yazarı, ekşi sempatizanı ümit ile karşılaştık. O kadar uzun süredir görmüyorduk ki birbirimizi, Bu karşılaşma heyecanlandırdı ve çok mutlu etti beni.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Canparem Şehnaz'la Leman'da kahvelerimizi yudumlayıp pek geç olmadan döndük evimize.

İşte böyle arkadaşlar. Yaz mevsimide geldi, geliyor! Onun'da verdiği bir mutluluk var tabii. Sonra Şehnaz'ın hep içimde, yanımda olması... anlatılamaz.

Böyle kuru yazıyla olmuyor biliyorum. Fotograf'da koysam daha iyi anlatmış olurum herşeyi aslında. Ama meraklanma sen, yaz güneşinin tüm güzelliklerini fotograflarla aktaracağım buraya.

kal sağlıcakla.


hamiş: hani çaylarını, kahvelerini beğenmiyoruz'ya bazı kafelerin, işte bu sorunsal sonunda kafe açtıracak bize nokta

No comments: