10.7.06

Anlatacak pek bir şey yok aslında,

Her günüm bir öncekinden daha kötü geçmeye başladı. İşten gel, eğer evde hazır birşeyler varsa aşır, yoksa meydandaki küçük cafe'de bi kaç simit, eğer mutluysam o akşam birde un kurabiyesi.
İstanbul yavaş-yavaş boşalmaya başladı bide.
Bide; yaz hâlâ tam olarak gelmiş sayılmaz, akşamları sahile dalgalar vuruyor, oysa o bilindik yaz akşamları çarşaf olurdu deniz.
Bide; Rasim Özdenören'in bir sözü geldi bak şimdi aklıma "istanbul azıcık eter ve iyot kokusudur" diyordu'ya hocam valla doğru.

Birde;

Şuan'da tutacağım dileği gerçekleştireceğini söyleyen bir peri gelse yanıma, ne para-ne aşk-nede uzun bir ömür isterim... sadece bu geceliğine nil otursun karşımdaki sandalyeye, ona hayat tadında bir çay demliyeyim sonra, ve sabaha kadar dertleşelim.

işte böyle sevgili, anlaşılacağı gibi azıcık efkar var şu sıralar hayatımda.

2 comments:

Asuman Unsal said...

bende bekliyorum o periyi
gelirse gönderir misin?
Sadece ona söyleyebilceğim bir dileğim var

... said...

Mektup alır, efkarlanırım;
Rakı içer, efkarlanırım;
Yola çıkar, efkarlanırım.
Ne olacak bunun sonu, bilmem...